Havza Haber Ajansı | İnsan ömrü, Allah'a ibadet ve kullukla geçirilmelidir.

Gerçek kul, sürekli olarak Rabbi ile olan ayrılık korkusunu taşır; bu nedenle İmam Zeynel Abidin (a.s) Yüce Allah'a şöyle arz eder:‌ "Allah’ım! Ömrüm senin ibadetine harcanıyorsa, onu bana ver ve uzat; ancak eğer ömrüm şeytan için bir otlak haline gelirse, canımı al." (Sahifeyi Seccadiye/20.Dua)

Açıklama:
Gerçek aşık ve sevgi dolu kişi, bir an bile sevgilisinden ayrılmayı istemez. O, sevgilisi olmadan dünyayı kabul etmez. Sevgili olmadan dünya, gerçek aşık için karanlık ve kasvetli görünür. Aşık, sevgilisinin kendisinden ayrılmasına sebep olan her şeyden nefret eder.

Aslında, İmam Zeynel Abidin (a.s) bu çok güzel ve aşk dolu ifadede, ebedi mutluluğa ulaşmanın yolunu bize öğretmektedir. Ebedi mutluluğa ulaşmak için Yüce Allah’tan bu şekilde dilekte bulunmalıyız.

"Allah’ım! Sana kulluk ve itaatin giysisini üzerimde taşıdığım sürece, bana yaşam ve nefes alma izni ver; fakat eğer gördün ki benim ömrüm ve hayatım şeytanın oyun alanına dönüşmüşse, canımı al. Senin rızan dışında bir nefes almak istemiyorum; işte bu, aşkın ve sevdanın en yüksek mertebesidir."

"Kalbim, seninle birleşmeden sevinç görmesin; acı ve sıkıntıdan kurtulmasın.
Senin yokluğunda kalbim asla huzur bulmasın, ey ilahi!"

(Baba Tahir'de bir şiir)

Ama bir müminin ömrü nasıl şeytan için bir otlak haline gelebilir?

Kesin olan şudur ki, şeytan her zaman pusuya yatmış ve herkesin kapısından uygun bir şekilde içeri girmeye çalışmaktadır.

Bir gün şeytan, gece namazını insan için önemsiz hale getirir.

Diğer bir gün, onu ilk vakit namazından alıkoyar.
Sonraki adımda, namazın iyi hissini ondan alır.
Namazı ondan aldığında, bir sonraki adımlar için harekete geçer.

Başörtüsüzlük, sosyal medyada kaybolma, ahlaka aykırı filmler izleme, helal kazanca kayıtsız kalma, gıybet, iftira, anne babaya saygısızlık, muhtaçlara duyarsızlık gibi durumlar... Ta ki o mümin kişi kendine geldiğinde, sahip olduğu her şeyin, varlığının tüm sermayesinin, onunla sevgilisi arasındaki tüm aşk bağlarının kaybolduğunu görsün ve tüm varlığının ilahi ışıktan mahrum kaldığını, varlığının şeytan için bir oyun alanına dönüştüğünü fark etsin.

Bu nedenle Allah, Kur'an'da sıkça şöyle buyurur:
"Ve şeytanın adımlarını takip etmeyin; çünkü o sizin açık düşmanınızdır." (Nur/21)