Perşembe 20 Şubat 2025 - 14:02
Tarihte Bugün: İran, İsrail ile Resmi İlişkisini Kesti

Havza / İran İslam İnkılabı’nın zaferinden sekiz gün sonra, Tahran’daki eski İsrail Büyükelçiliği binasında Filistin Büyükelçiliği açıldı ve İran’ın Siyonist rejimle resmi ilişkisini kestiği ilan edildi. Bu adım, inkılabın Filistin davasına verdiği güçlü desteğin bir sembolü oldu.

Havza Haber Ajansı’na göre, 19 Şubat 1979 İslam İnkılabı’nın zaferinden sonra Tahran’daki eski İsrail Büyükelçiliği binasında Filistin Büyükelçiliği’nin kurulmasıyla İran’ın İsrail ile resmi ilişkisini kesme kararı dünya medyasında geniş yankı uyandırdı.

İslam İnkılabı’nın zaferinden sadece bir hafta sonra 17 Şubat 1979 Cumartesi günü, Filistinli direniş lideri Yaser Arafat, İran’a geldi. O, Pehlevi rejiminin düşüşünden sonra İran’ı ziyaret eden ilk lider oldu ve İnkılap Rehberi İmam Humeyni (r.a) ile görüşerek ona tebriklerini iletti. Ancak bu ziyaret, sadece bir tebrik ziyareti değildi. Arafat’ın Tahran’a ulaşmasından saatler sonra, İran’ın geçici hükümetinin Dışişleri Bakanlığı, Tahran ve Tel Aviv arasındaki diplomatik ilişkilerin resmi olarak kesildiğini duyurdu.

Gazetelerin aktardığına göre, Beyrut’tan kalkan Arafat’ın uçağı, Tahran’daki Mehrabad Havalimanı’na indiğinde, İran’dan son Amerikan tahliye uçağı da havalanıyordu.

Arafat, bu ziyarete yalnız gelmemişti. Beraberinde 58 Filistinli temsilci bulunuyordu. Onların arasında, İsrail ile savaşta üç çocuğunu kaybetmiş 45 yaşında bir Filistinli kadın da vardı. Arafat ve beraberindekiler, hava kuvvetlerinin tam koruması altında havaalanından ayrılarak İmam Humeyni’nin (r.a) ikametgâhına götürüldü.

Yaser Arafat, Pehlevi rejimi döneminde eski Başbakan Emir Abbas Hüveyda için yarım milyon tümene satın alınan ve yalnızca iki kez kullanılmış bir otobüse bindirildi. Kendisine eşlik eden güvenlik güçlerine, meşhur kefiyesinin aynısını hediye etti ve kendisini karşılayanlara imzalı fotoğraflar dağıttı. Arafat’ın Filistinli yol arkadaşları da İran halkına, altına Arapça şu sözlerin yazılı olduğu İmam Humeyni’nin fotoğraflarını dağıttılar:

Bugün İran fethetti; yarın Filistin

Filistin Büyükelçiliği’nin Tarihçesi

İran’daki Siyonist rejimin büyükelçiliğine dönüştürülen bina, Reza Pehlevi döneminden itibaren Yahudi Ajansı’nın kullanımına verilmişti. Ancak, Muhammad Reza Pehlevi, Arap ve Müslüman ülkelerin baskısından kaçınmak için Siyonist rejime diğer ülkeler gibi resmi bir büyükelçilik tahsis etmedi. Bu bina, İran’daki Siyonistlerin gayriresmî temsilciliği olarak kullanılıyordu.

1949 yılından itibaren Siyonistler, İran hükümetine baskı yaparak ve İran’ı oldu-bittiye getirerek ülkede resmî bir temsilcilik açmaya çalıştılar. Onların tek taraflı adımları o kadar pervasızca ve gizli yürütülüyordu ki, Muhammad Reza Pehlevi’nin Dışişleri Bakanlığı, binanın “büyükelçilik” ya da temsilcilerinin “büyükelçi” olarak adlandırılmasına karşı defalarca uyarıda bulundu. Elde edilen belgeler, uzun süre Dışişleri Bakanlığı’nın bu faaliyetlerden habersiz olduğunu ve hatta İran’ın istihbarat kurumu olan SAVAK’ın bile ancak yüzeysel ve eksik bilgilere sahip olduğunu göstermektedir.

1956 yılında, Avrupa kökenli bir Yahudi olan Zvi Doriel, Yahudi Ajansı’nın ekonomi departmanı başkanı kimliğiyle İran’a geldi. Onun asıl amacı, Siyonist rejimin İran’da bir Ticaret Odası temsilciliği açmasını sağlamaktı. Ancak bu yapı, fiilen bir dış misyon gibi faaliyet gösteriyordu. Doriel, ilk olarak İran’daki gazetecilerle bağlantı kurdu ve büyük miktarda paralar ödeyerek onların İsrail yanlısı yayınlar yapmasını sağladı.

1958 yılının başlarında Doriel, Yahudi Ajansı’nın çatısı altında bir konsolosluk bölümü kurdu. Ancak bu yapı, aslında bir Yahudi Ajansı kuruluşu gibi görünse de perde arkasında tam anlamıyla bir diplomatik misyon gibi çalışıyordu.

İran’daki Siyonist rejimin temsilciliğinde öne çıkan isimlerden biri Mayer Ezri idi. O, İsfahan’da yaşayan bir Yahudi olarak 1960’lerin sonunda Zvi Doriel’e katıldı. İsrail gazetesi Maariv, 1963 yılında Ezri’nin “orta elçi” (minister plenipotentiary) seviyesine yükseldiğini duyurdu. Üç ay sonra ise onu “büyükelçi” olarak ilan etti.

Bu binada etkin rol oynayan bir diğer isim Albay Yaakov Nimrodi idi. İsrail’in Tahran’daki askerî ataşesi olarak görev yapan Nimrodi, İran ordusunun üst düzey isimleriyle güçlü bağlar kurmuş ve bu nedenle diğer yabancı askerî ataşelerin kıskançlığını çekmişti.

Araştırmacı Muzaffer Şehidi, SAVAK adlı kitabında, devrimcilerin binayı ele geçirmesinden sonra içeride yapılan keşifleri anlatıyor:

• Binada bir atış poligonu bulunuyordu ve burada özel eğitimler veriliyordu.

• 135 odalı binanın bazı bölümleri, demir kapılı hücrelerden oluşuyordu ve tutuklama merkezi gibi görünüyordu.

• İşkence odaları olduğu tespit edilen bölümler mevcuttu.

• Çatıda bir kaçış yolu bulunuyordu. Bu yol, komşu binanın çatısına bağlanıyordu ve acil bir durumda diplomatların konveyör sistemiyle kaçmasını sağlıyordu.

• Bahçede, hareket algılayan ve herhangi bir canlı yaklaştığında alarm çalan bir güvenlik sistemi vardı.

• Son teknolojiye sahip dinleme ve istihbarat sistemleri yerleştirilmişti. Yüksek rütbeli bölgesel liderlerin konuşmaları burada gizlice dinleniyordu.

İmam Humeyni’nin (r.a) 1 Şubat 1979’da İran’a dönmesiyle birlikte Siyonistler büyük bir tehlike hissettiler. İlginçtir ki Mayer Ezri, Şah’ın beş yıl içinde düşeceğini tahmin etmişti, ancak inkılabın bu kadar hızlı gerçekleşeceğini öngörmemişti.

İmam Humeyni’nin (r.a) dönüşüyle birlikte İsrail temsilciliğindeki görevliler hızla İran’dan kaçmaya başladı. ABD, gizli bir operasyonla İsrail temsilcilerini İran’dan çıkardı. O dönemin İsrail Başbakanı David Ben-Gurion, operasyonu düzenleyen ABD yönetimine teşekkür etti.

İran’ın İsrail ile Resmî Olarak İlişkisini Kesmesi

Yaser Arafat’ın İran’a gelişiyle eş zamanlı olarak, İmam Humeyni (r.a), Tahran’daki İsrail Ticaret Merkezi’ni, içinde İsrail Büyükelçiliği’nin de olduğu iddia edilen binayı Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) devretti.

18 Şubat 1979 tarihinde İran Dışişleri Bakanlığı, yayımladığı bildiriyle bu kararın resmiyet kazandığını duyurdu:

“İran halkının gerçek inkılabından ilham alarak, İsrail ile her türlü ilişki ve işbirliğini kesmek ve Filistin halkını desteklemek, İran İnkılabı’nın geçici hükümetinin dış politikasının temel ilkelerinden biridir. Bu doğrultuda, eski rejimin İsrail ile olan tüm açık ve gizli, yasadışı ilişkilerine son vermek için bu sabah itibarıyla Yahudi Ajansı’nın ofisinde, İsrail hava yolu şirketi El Al’da ve diğer İsrail kurumlarında çalışan 32 kişi İran’dan sınır dışı edilmiştir.”

19 Şubat 1979 tarihli Ettelaat gazetesi şu değerlendirmeyi yaptı:

• Bazı Arap rejimleri bu gelişmeye karşı sessiz ve bekleyiş içinde kaldı.

• Avrupa’daki sol basın, İran İnkılabı’nın Filistin halkına olan borcunu ödemesi gerektiğini vurguladı.

İmam Humeyni’nin (r.a) evinin önünde toplanan halka hitap eden Yaser Arafat, bu kararın Orta Doğu’yu değiştireceğini şu sözlerle ifade etti:

“Bu zafer, tüm İslam ümmetine aittir. Dün büyük rehberimiz Ayetullah Humeyni, tarihi bir karar alarak, İsrail Büyükelçiliği’nin Filistin Büyükelçiliği olması talimatını verdi. Allah’ın izniyle, yarın Ayetullah Humeyni, İslam Ümmeti’nin bayrağını Kudüs’te dalgalandıracaktır!”

İran İslam İnkılabı’nın zaferinden yalnızca 8 gün sonra Filistin Büyükelçiliği’nin kurulması, İran’ın Filistin davasına desteğinin sadece bir söylem olmadığını, aksine sahada da bu desteğe bağlı kaldığını gösterdi.

Kaynaklar:

• İmam Humeyni Portalı

• İslam İnkılabı Belgeleri Merkezi

• Mashregh News

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha