Havza Haber Ajansı Çeviri Grubu’nun haberine göre, Necef-i Eşref Cuma İmamı Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Seyyid Sadruddin Kubançi, Necef-i Eşref’teki Hüseyniye-i Azam Fatımiye’de kıldırdığı Cuma hutbesinde, beşinci ayın ortalarında Bağdat’ta düzenlenmesi planlanan Arap ülkeleri liderler zirvesini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Bu zirvenin Irak’taki siyasi ve güvenlik istikrarını gösterdiğini vurguladı.

Hüccetü’l-İslam Kubançi, bu toplantı aracılığıyla dünyaya üç mesaj ilettiklerini ifade etti:

Birincisi, halkların kendi siyasi tecrübelerinde başarılı olma yeteneği, ikincisi, İslami birlik projesinin başarısı, üçüncüsü ise, bağımsızlık ve egemenlik ile uluslararası toplumla ilişkileri dengeli bir şekilde yürütme başarısıdır.

Bölgesel konulara değinen Necef Cuma İmamı, İsrail’in Gazze’ye insani yardımların ve ilaçların girişini sağlayan geçiş noktalarını kapatarak, yardımların Gazze’ye ulaşmasını resmen engellediğini ve bu duruma birçok Avrupa ülkesinin itiraz ettiğini belirtti.

Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Seyyid Sadruddin Kubançi, İsrail’in müzakerelerin ikinci aşamasına geçmeyi reddettiğini ve bunun anlaşmanın ihlali anlamına geldiğini söyledi. Dünyanın bu konuda en fazla yapabildiğinin sadece yüzeysel bir itiraz ve içten içe destek vermek olduğunu, bunun ise dış politika açısından bir başarısızlık olarak görüldüğünü ifade etti.

Muaviye dizisiyle ilgili olarak ise Hüccetü’l-İslam Kubançi, Muaviye’ye karşı çıkmalarının birkaç sebebi olduğunu belirterek, bunlardan birinin tarihçilerin ittifakına göre Muaviye’nin Resulullah (s.a.a) tarafından lanetlenmesi ve Peygamber’in Allah’tan onu lanetlemesini istemesi olduğunu söyledi. Aynı zamanda Muaviye’nin, sapkın fitnenin başını çektiğini de vurguladı.

Necef-i Eşref Cuma İmamı konuşmasına devam ederek, Muaviye’nin aynı zamanda nifakın (ikiyüzlülüğün) simgesi olduğunu ve hadis âlimlerinin ittifakına göre İslam projesini dini bir yapıdan seküler bir yapıya dönüştüren ilk kişi olduğunu belirtti.

Ayrıca, Resulullah’ın (s.a.a) “Muaviye, benim dinim üzere ölmeyecek” buyurduğunu hatırlatarak, Muaviye’nin aralarında sahabi Hucur bin Adiyy’nin de bulunduğu 22 kişiyi öldürdüğünü söyledi. Günümüzde münafık medya kuruluşlarının bu dizi aracılığıyla onun gerçek yüzünü örtbas etmeye çalıştığını vurguladı.

Necef Cuma Hatibi, hutbesinde Ramazan ayındaki duaların derin anlamına dikkat çekerek, Ramazan duasının insan hayatının her yönüne —siyasi, toplumsal, dünyevi, dini, bireysel ve sosyal konuşmalara— işaret ettiğini belirtti. Tüm bu anlamların Ramazan ayındaki dualarda toplandığını ifade etti.

Hüccetü’l-İslam Kubançi, Ramazan ayındaki siyasi dua konusuna değinerek, her gün yapılan şu duayı örnek gösterdi:

“Allah’ım! Bizler senin yüce huzurunda, İslam’ı ve Müslümanları yüceltecek, münafıklığı ve münafıkları zelil kılacak, bizi kendi itaatine çağıran davetçiler ve yoluna rehberler olarak konumlandıracak, dünya ve ahirette izzet bahşedecek bir ‘kerim devlet’ için niyaz ediyoruz.”

Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Kubançi, ayrıca Irak halkının bu mübarek ayda ortak iftar sofraları kurarak ve gıda paketleri dağıtarak sergilediği cömertlikten ötürü onlara teşekkür etti.