Havza Haber Ajansı muhabirinin bildirdiğine göre, İran İlim Havzaları Müdürü Ayetullah Ali Rıza Arafi’nin Kum İlim Havzası’nın öğretim üyeleri ve talebeleriyle samimi buluşması, Kum’daki Daru’ş-Şifa Yüksekokulu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Bu toplantıda İlim Havzaları Yönetim Merkezi’nin yardımcıları ve yetkilileri de hazır bulunurken, öğretim üyeleri ve talebeler samimi bir ortamda Ayetullah Arafi ile meselelerini paylaştılar.
Direniş ve İslami İnkılap Söylemi Üzerine Ahdimize Sadığız
Toplantının devamında İlim Havzaları Müdürü, Şehit Seyyid Hasan Nasrallah’ın cenaze merasimi öncesinde havza mensuplarının şiarını “Ahdimize Sadığız” olarak ilan ederek şöyle konuştu: “Hepimizin şiarı, direniş ve İslami İnkılap söylemi üzerindeki ahdimize sadık kalmaktır. Bu, Feyziye Medresesi ve Daru’ş-Şifa’nın, aziz direniş halkına ve izzetli Hizbullah’a mesajıdır.”
Ayetullah Arafi, Feyziye ve Kum medreselerinin direnişe ve Seyyid-i Mukavemet’in cenaze merasimine katılanlara verdiği mesajın, havza mensuplarının ders, tebliğ ve gayretlerinde ilahi ahitlerine sadık kalacakları olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
“Feyziye ve Kum medreseleri, 60 yılı aşkın süredir Velayet-i Fakih ve direnişin şanlı mücadelesine olan ahdine bağlı kalmıştır.”
İlim Havzaları Müdürü sözlerine şu ifadelerle devam etti:
“Dünyanın müstekbirleri ve tüm iç ve dış düşmanlar şunu bilsinler ki Kum İlim Havzası, ilahi inayetle her zaman olduğu gibi bugün de sapasağlam, sarsılmaz ve çelik gibi dimdik ayakta kalmaya devam edecektir.”

“Ahdimize Sadığız” Havza ve Ruhaniyetin Şiarıdır
Ayetullah Arafi, “Ahdimize Sadığız” şiarının her zaman ve her yıl ilim havzasının genel görüşü olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
“Bazıları bu kutlu ‘Ahdimize Sadığız’ kervanından ayrıldı ve başka yollara yöneldi. Ancak bu nurani, inkılapçı, şehadet ve fedakarlık kervanı, ilahi nurlarıyla ve büyük bir hızla yoluna devam edecektir.”
İlim Havzaları Müdürü Ayetullah Arafi, tüm talebelerin Seyyid Hasan Nasrallah’ın cenaze merasimine katılmayı arzuladığını ancak bu manevi fırsattan mahrum kalmaları nedeniyle derin bir hüzün hissettiklerini ifade etti.
Feyziye ve Kum medreselerinin direnişe ve Seyyid-i Mukavemet’in cenaze merasimine katılanlara mesajı şudur: İlim havzası talebeleri, derslerinde, tebliğlerinde ve gayretlerinde ilahi ahit ve misaklarına daima sadık kalacaklardır.
Ayetullah Arafi, şehit Seyyid Hasan Nasrallah ile ilgili hatıralarını paylaşarak şunları söyledi:
“Defalarca Zahiye’de gece boyu şehit Seyyid Hasan Nasrallah ile vakit geçirdim. Onunla olan hatıralarım, pek çok hoş anı ve öğretici derslerle doludur.”
Ayrıca, şehit Seyyid Hasan Nasrallah’ı şu sözlerle tanımladı:
“O basiretli, cesur, hikmet sahibi, uyanık, zeki, kararlı, güzel ahlaklı, etkileyici ve derin bir şahsiyetti. İmam Humeyni’nin (r.a) düşüncesi, İslami İnkılap söylemi ve İslam İnkılabı Rehberi’nin rehberliği sayesinde bölgesel denklemleri kökten değiştirdi.”
Beyrut’un Büyük Sergisinde Azim, İrade ve Kararlılığın Tezahürü
İlim Havzaları Müdürü Ayetullah Arafi, Seyyid-i Mukavemet’e karşı zulüm, istikbar ve baskının küresel ölçekte seferber edildiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Bilsinler ki bu darbeler bizi daha dirençli kılıyor ve Hizbullah, Hamas ve direniş hareketleri, Allah’ın yardımıyla, eskisinden daha sağlam ve kararlı bir şekilde yollarına devam edeceklerdir. Bu azim, irade ve kararlılık, Beyrut’un büyük sergisinde açıkça ortaya çıkacaktır.”
Konuşmasının ikinci bölümünde Ayetullah Arafi, mübarek Ramazan ayının yaklaştığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Receb ve Şaban aylarını geride bırakırken, ilahi ziyafetin ve Rabbani feyizlerin her yönden aktığı mübarek Ramazan ayının eşiğindeyiz.”
Ayetullah Arafi, ilim havzası büyüklerinin Ramazan ayını karşılama geleneğine işaret ederek sözlerine şöyle devam etti:
“Havza alimlerinin sünneti, Ramazan ayını tam bir iç arınma ile karşılamak, ruhlarını ve gönüllerini bu azametli ay için hazırlamak ve Ramazan’ın nur kapılarına en güzel şekilde girmektir.”
Son olarak, ilim talebelerinin direncinin, sağlam bir ilim temeli, yüksek ahlak ve güçlü manevi dayanaklar üzerine bina edilmesi gerektiğini belirten Ayetullah Arafi, şu ifadeleri kullandı:
“Bu manevi güç, gecenin karanlığında yapılan münacatlar, yakarışlar ve Ramazan ayının ibadetleriyle zirveye ulaşır.”

Ayetullah Arafi, Ramazan ayının sadece oruç ibadetiyle değil, zatî bir şeref ve yüceliğe sahip olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
“Ramazan ayı, oruçtan bağımsız olarak da kendi başına büyük bir değere ve özelliğe sahiptir. Oruç tutamayanlar için bile bu ayın şerefi bâkidir. Çünkü Ramazan, doğrudan bir kutsiyete ve ilahi bir asliyete sahiptir. Ramazan’ın geceleri, gündüzleri, duaları ve münacatları, gayb ve melekût âlemine açılan kapılardır. Bu ay, kendi içinde bir haşmet ve azamet taşımaktadır. Bunun yanı sıra, oruç ibadeti de Ramazan’a üstün ve seçkin bir konum kazandırmıştır.”
Ayetullah Arafi, oruç ibadetinin yalnızca zahiri bir uygulama olmadığını, iç içe geçmiş derin katmanlara sahip olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Oruç ve diğer tüm ibadetlerin bir zahiri şekli, bir de derin ve katmanlı bir hakikati vardır. Bizim sanatımız, bu ibadetlerin yüzeysel katmanlarından derinliklerine inmeyi başarmak olmalıdır.”
İlim havzaları ve oraya bağlı âlimler, İslam ve Şiilik tarihi boyunca saldırılara, sapmalara ve yanlış yollara karşı en sağlam İslam siperleri olmuştur.
Ayetullah Arafi, “Kalbin orucu, bedenin ve organların orucunun özüdür” diyerek, orucun yalnızca aç kalmaktan ibaret olmadığını vurguladı:
“Eğer orucun zahiriyle yetinmez, onun derinliğine nüfuz edebilir ve en önemli kumandanımız olan kalbimizi tam anlamıyla murakabe ve muhafaza altına alabilirsek, işte o zaman gerçekten oruç tutmuş oluruz.”
İlim Havzaları Müdürü Ramazan’a hazırlık konusunda şunları söyledi:
“Şaban ayının son günlerinde, bu kutlu aya en güzel şekilde hazırlanmak zorundayız. Hocalar ve talebeler, hem kendilerini hem de talebelerini ve muhataplarını, Ramazan’ın bu nurani kapıları ve derin katmanlarıyla tanıştırmalıdır.”
İmam Humeyni (ra) Havzanın Bir Evladıdır
Ayrıca Ayetullah Arafi, 21 Şubat İmam Humeyni (ra) tarafından yayınlanan Ruhaniyet Bildirgesi’nin yıl dönümüne değinerek şöyle söyledi: “Biz hâlâ İmam’ı tam olarak tanımıyoruz ve onun düşüncelerinin yüceliği bilinmemektedir. Ancak, bizler için büyük bir onurdur ki, İslamî ilmihalden bir İmam çıkmış ve tüm dünyayı varlığıyla etkilemiştir.”
İlim Havzaları Müdürü, İmam Humeyni’nin (r.a) tüm sözlerinin ve duruşlarının yol gösterici ve ilham verici olduğunu vurgulayarak, Ruhaniyet Bildirgesi’nde, ruhaniyetin ilmi, manevi, tasavvufi, sosyal ve halkla ilişkili yönlerini ele aldığını belirtti ve şöyle devam etti:
“İmam Humeyni (ra), bu bildirgede şunu belirtmiştir: ‘Şüphe yoktur ki, ilim havzaları ve oraya bağlı âlimler, İslam ve Şiilik tarihi boyunca, İslam’ı saldırılara, sapmalara ve yanlış yollara karşı koruyan en sağlam kaledirler.’”
Ayetullah Arafi sözlerine şu şekilde devam etti:
“İmam Humeyni’ye göre İslam’ın büyük âlimleri, hayatları boyunca Allah’ın helal ve haramlarını olduğu gibi, müdahale etmeden yaymayı amaçlamışlardır. Eğer değerli fakihler olmasaydı, bugün halklara ne gibi yanlış bilgiler verilirdi, kim bilir.”

Ruhaniyet, Yüzyıllardır Mazlumların Dayanağıdır
İlim Havzaları Müdürü, İmam Humeyni’nin (ra) sözlerinin devamını aktararak şöyle dedi:
“Yüzyıllardır ruhaniyet, mazlumların dayanağı olmuştur ve her zaman ezilenler, büyük fakihlerin saf bilgi denizinden susuzluklarını gidermişlerdir. Onların ilmî ve kültürel mücadelesi, hakikaten bazı yönlerden şehitlerin kanından daha üstündür. Her dönemde, dini ve vatanî kutsalları savunmak için büyük sıkıntılar ve acılar çekmişlerdir. Bunlar, İmam Humeyni’nin ruhaniyetle ilgili ifadelerinin bir kısmıdır.”
Hocalar ve Talebelerden gelen önerilere teşekkür
Tüm alınan öneriler ve eleştiriler, İlim Havzası Yönetimi tarafından dikkate alınacak ve bunların uygulanmasına yönelik kararlılık ve azimle çalışılacaktır. Bu konulara şimdiye kadar eğilinmiş olup, bundan sonra da daha fazla dikkat gösterilecektir.
Ayetullah Arafi, öneri ve görüşlerini sunan hocalara ve talebelere teşekkür ederek şunları ekledi:
“Bu sözler, bizleri havzanın sorumlulukları, eksiklikleri ve zorlukları konusunda daha fazla bilgilendirdi ve yöneticilerin, hocaların ve talebelerin öneri ve fikirleriyle daha fazla tanışmasına vesile oldu.”
Ayetullah Arafi, tüm önerilerin ve eleştirilerin yönetim tarafından dikkatle değerlendirildiğini ve gelecekte bu konulara daha fazla önem verileceğini belirtti. Konuşmasının son kısmında ise, hocaların ve talebelerin kaygılarına, önerilerine ve meselelerine cevap verdi.





yorumunuz